Netanyahu, Suudilerle anlaşmanın bir parçası olarak ABD’den ‘güvenlik’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suudi Arabistan ile ‘normalleşme’ anlaşmasının bir parçası olarak ABD ile de bir ‘güvenlik anlaşması’ yapmak istiyor. Hedeflenen anlaşma, İran’ı ‘caydırarak’ Suudi Arabistan’ın nükleer silah edinme ihtiyacını ‘gereksiz’ kılmaya odaklanacak.

Axios, Netanyahu’nun Temmuz ayında ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı son telefon görüşmesinde bu konudan bahsettiğini bildirdi. Axios’a göre Netanyahu, ABD-İsrail güvenlik anlaşmasını, ABD’nin Suudi Arabistan ile varmaya çalıştığı, Suudi-İsrail normalleşme anlaşmasını da içeren daha geniş bir anlaşma bağlamında imzalanabilecek bir şey olarak görüyor.

Bu arada Times of Israel, Suudi Arabistan’ın saldırıya uğradığında ABD’nin Krallığı savunmak üzere konuşlanacağı ‘NATO tarzı’ bir anlaşma istediğini iddia etti. ABD’li bir yetkili, Biden yönetiminin bu talebi kabul etmediğini ama bazı ABD’li yetkililerin ‘dört buçuğuncu madde taahhüdü’ olarak adlandırdığı, Suudi beklentilerinin altında kalacak ama yine de önemli olacak bir güvenlik garantisini görüşmeyi kabul ettiğini açıkladı.

Wall Street Journal (WSJ) Çarşamba günü yayınladığı bir haberde ABD’li ve Suudi yetkililerin olası bir İsrail-Suudi anlaşması için geniş şartlar üzerinde anlaştıklarını aktarmıştı. WSJ’ye göre önerilen anlaşma, ABD’nin Suudi Arabistan’a büyük güvenlik garantileri vermesini, Riyad’ın Pekin ile arasına mesafe koymak için önemli adımlar atmasını ve İsrail’in bağımsız bir Filistin devleti kurma yolunda ilerlemesini öngörüyor.

ABD’li yetkililer, Netanyahu hükümetinin açık çoğunluğunu oluşturan Filistin egemenliği karşıtlarının normalleşme anlaşması çabalarını zorlaştıracağını kabul ettiler. WSJ’nin haberinde ayrıca Riyad’ın mevcut aşırı sağcı İsrail hükümet koalisyonu ile bir anlaşma sağlanması konusunda endişelerini dile getirdiği de belirtildi.

Öte yandan Beyaz Saray Çarşamba günü yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’ın İsrail’i tanımasını sağlayacak bir anlaşmanın çerçevesi üzerinde mutabık kalınmadığını ve böyle bir anlaşmanın imzalanabilmesi için çok sayıda görüşmeye ihtiyaç duyulacağını belirterek WSJ haberini yalanladı.

Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, “Burada hâlâ yapılması gereken çok şey var. Bu noktaya gelmeden önce yapılması gereken pek çok konuşma var,” dedi.