Amerikan ve İngiliz güçlerinin konuşlandığı Suriye’nin güneyindeki Tanf üssü dronlar ile vuruldu

“Suriye’nin müttefikleri” güçleri, yaklaşık bir hafta önce Palmira kenti yakınlarında kendilerini hedef alan ve çok sayıda kayıp verilmesine yol açan İsrail-Amerikan ortak saldırısına karşılık verme sözünü yerine getirdi.

Dün gece Suriye, Irak ve Ürdün arasındaki sınır üçgeninde yer alan ve Amerikan güçleri ile İngiliz güçlerinin konuşlandığı Al-Tanf üssü, dronlar ile hedef alındı.

Üssü ve çevresini hedef alan saldırının ardından, çok sayıda patlama duyuldu. Al-Akhbar gazetesine konuşan saha kaynaklarına göre üs içinde yangın çıktı ve saldırının hemen ardından Amerikan helikopterleri bölgede yoğun uçuşlar gerçekleştirdi.

Pentagon, saldırının ‘’Amerikan kuvvetleri arasında zayiata yol açmadığını’’ belirterek olayı doğruladı.

Al-AKhbar gazetesinde yazan Hüseyin el-Emin’e göre, dün Amerikan üssüne yapılan saldırıyla ilgili dikkat çekici olan bir detay var. El-Emin’e göre Palmira kenti yakınlarında Suriye’nin müttefiklerini hedef alan saldırı, bir ABD-İsrail ortak saldırısıydı ve dolayısıyla Tanf üssünün hedef alınması geleneksel İsrail saldırılarına bir yanıt değildi.

Ayrıca Palmira’da Suriye’nin müttefiklerini hedef alan saldırı, ABD-İsrail’in geleneksel olarak iddia ettiğinin aksine, yani silah depolarını ve silah taşıyan tırlarını değil, Suriye müttefikleri güçlerine yemek hazırlanan mutfağı ve uyku odalarını hedef aldı.

El-Emin’e konuşan kaynaklara göre, bu şu anlama geliyor: Kırmızı çizgilerin ihlali ve öldürme niyetiyle doğrudan hedefleme kararı.

Palmira yakınlarında Suriye’nin müttefiklerini hedef alan saldırıyı takip eden gün, “Suriye Müttefikleri Operasyon Odası” liderliği, “Palmira’ya yönelik saldırganlığa sert bir şekilde yanıt verme kararı aldığını” duyuran bir açıklama yapmıştı.

Açıklamada “şehitlerin canı ve yaralıların kanına misilleme olarak bu saldırıya karşılık verme kararı alındığı” belirtilirken, “cevap çok sert olacak” denilmişti.

El-Emin’e göre ‘’Direniş Ekseni’’, bölgedeki gelişmelerin, Suriye-İsrail çatışmasında dengeleri ‘’Direniş Ekseni’’ lehine değiştirmeye elverişli olduğunu düşünüyor ve buna göre hareket ediyor.