İngilizler büyük bir ticaret heyeti ile Riyad’da

Birleşik Krallık ve Suudi Arabistan, Londra ile Körfez ülkeleri arasında daha geniş kapsamlı bir ticaret anlaşması için müzakereler devam ederken iki ülke arasındaki ekonomik bağları güçlendirmek amacıyla salı günü Riyad’da ortak bir zirveye ev sahipliği yapacak.

Bloomberg’in haberine göre HSBC ve British Airways gibi şirketlerin yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 450’den fazla İngiliz iş insanının zirveye katılacağı belirtilirken, hükümet tarafından yapılan açıklamada zirvenin on yılı aşkın bir süredir gönderilen en büyük iş dünyası heyeti olduğu ifade edildi.

Başbakan Yardımcısı Oliver Dowden, ülkesinin Suudi Arabistan’ın petrolden uzaklaşma planı olan “Vizyon 2030”a verdiği desteğe atıfta bulunarak, “Yatırım, ihracat, turizm ve işbirliğinin her iki yönde de akması için pazarlarımızı birbirimize açıyoruz. Britanya Vizyon 2030’u sadece desteklemekle kalmıyor, biz bunun bir parçası olmak istiyoruz,” dedi.

Birleşik Krallık, Suudi Arabistan’la olan ilişkilerini kullanarak bir yandan Birleşik Krallık’taki şirketlere yeni sözleşmeler kazandırırken diğer yandan da ülkeye yatırım çekmeye çalışıyor.

Son aylarda özellikle yapay zeka alanına odaklanan İngiltere, Suudi yetkilileri geçen yıl Başbakan Rishi Sunak’ın ev sahipliğinde düzenlenen küresel bir yapay zeka zirvesine katılmaya davet etti.

Britanya ayrıca Suudi Arabistan’ın finansal hizmetler ve yüksek öğrenim gibi İngiliz uzmanlığının önemli olduğu alanlardaki iktisadi çeşitlendirme planlarından da faydalanmayı umuyor.

Zirve, Birleşik Krallık ile Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) altı üyesi arasında bir ticaret anlaşması konusunda devam eden görüşmelerin arka planında gerçekleşiyor. İngiliz hükümetinin rakamlarına göre KİK, 2022 yılında Birleşik Krallık’ın 7. büyük ihracat pazarı oldu ve toplam ticaret 61 milyar sterlin (77 milyar dolar) değerindeydi.

Bu ayın başında yayınlanan en son resmi istatistiklere göre Suudi Arabistan, 2023 yılında 17,3 milyar sterlin (21,7 milyar dolar) değerindeki ticaret ile Birleşik Krallık’ın toplam ticaretinin yüzde 1’ini oluşturarak Birleşik Krallık’ın 24. büyük ticaret ortağı oldu.

Britanya’nın bu ülkeye ihracatı bu dönemde yüzde 14,5 ya da 1,7 milyar sterlin artış gösterdi. Suudi sermayesinin içe dönük yatırımlar yoluyla Birleşik Krallık’a akmasının önemli olduğu düşünülüyor ama “veri ifşası nedeniyle” bu bilgiler yayınlanmıyor.

Öte yandan geçen hafta ortaya çıkan bir habere göre, Suudi Arabistan güvenlik güçleri Tebük bölgesindeki ‘fütüristik şehir’ The Line’ın inşaatı  nedeniyle bölgeden tahliye edilmeyi reddeden köylüleri öldürdü.

Geçen yıl İngiltere’de sürgüne giden eski istihbarat subayı Albay Rabih Alenezi BBC’ye yaptığı açıklamada, nesillerdir bölgede yaşayan Huveytat kabilesinden köylülerin inşaat planını şiddetle protesto ettiklerini ve köydeki bir adamın tahliye emrini kabul etmemesi üzerine Suudi güçleri tarafından vurulduğunu söyledi. Proje için şimdiye kadar 6.000’den fazla kişi bölgeden sürüldü.

Çöl kentinin inşa edildiği Suudi Arabistan’a giden bir Birleşik Krallık heyeti, “Suudi Arabistan’ın sahadaki suiistimaller silsilesine göz yummakla” suçlandı. Aralarında bazı İngiliz firmalarının da bulunduğu düzinelerce şirket inşaat sürecinde yer alıyor.

Riyad’daki organizasyonun örgütlenmesinde önemli rol oynayan Birleşik Krallık Kültür Bakanı Lucy Frazer, hükümetin bu haberler nedeniyle zirveyi iptal etmemekte haklı olduğunu savundu.

The Times’a konuşan bakan, “Başbakan ve Dışişleri Bakanı Suudi mevkidaşlarıyla insan hakları konusunu gündeme getirdiler ve biz de Suudi yetkililerle diplomatik kanallar aracılığıyla endişelerimizi düzenli olarak dile getiriyoruz. Fakat bence değişimi etkileyebilmemiz angajman ve ilişki kurma yoluyla mümkün olabilir,” dedi.

Bakan ayrıca, “Eğer kilit bir ortak olursak bu değişimin ön saflarında yer alabiliriz ve Suudi Arabistan’da olumlu toplumsal değişimi desteklemeye gerçekten istekli olduğumuz için destekleyici ilişkimizin hem onlar hem de bizim için faydalı olacağını düşünüyorum. Bu konuda ön saflarda yer almamızın hem diplomatik, hem ekonomik hem de kültürel açıdan büyük bir avantaj sağlayacağını düşünüyorum,” iddiasında bulundu.