Türkiye-Mısır İlişkileri: Aralarında Gaz ve İsrail Var

Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkileri yeniden canlandıran ve İsrail ile ilişkileri normalleştirmeye çalışan Türkiye cumhurbaşkanı, Mısır ile ilişkilerinde ileri bir aşamaya geçmeye çalışıyor.

Huda Rızk – @hodarizk5
Çeviren: Emir Aşnas – @asnasemir
www.almayadeen.net

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahire ile ilişkilerin geliştirilmesi, güvenlik ve istihbarat düzeyinde kalmaması, bölgede yaşanan değişimler ışığında siyasi seviyede daha geniş bir çerçeveye oturtulması ihtiyacına odaklanmış durumda.

Katar-Mısır ilişkilerinin resmi olarak yeniden başlaması ve Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Thani’nin Kahire ziyareti sonrasında Mısır-bölge ilişkilerinin değişme yolunda olduğu açık; Müslüman Kardeşler konusu ve Türkiye’deki varlığına ilişkin dosyalar masaya yatırıldı ve Türkiye, Mısır’la ilişkileri düzeltme yolunda elinden geleni yaptı.

Tarafların aralarındaki farklılıkların ve anlaşmazlıkların özünün siyasi boyuta girdiğine ve özellikle bölgede nelerin çözülebileceğinin anlaşılmasına, bu meyanda iki ülkeyi birbirine yaklaştırabilecek ortak çıkarlara odaklanmaya ve ekonomi ve uluslararası işbirliği alanındaki olumlu gelişmeler ışığında reel kazanımlar elde etmeye yönelik çabalara ihtiyaç var.

Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkileri yeniden canlandıran ve “İsrail” ile ilişkileri normalleştirmeye çalışan Türkiye Cumhurbaşkanı, Mısır ile ilişkilerinde ileri bir aşamaya geçmeye çalışıyor. Tel Aviv ile tamamen normalleşme kararı, esas itibariyle Türkiye’nin ekonomik büyümeye katkı sağlayan yabancı yatırımları çekme arzusundan kaynaklanmaktadır.

Bu adımları ve Ankara’nın ihtilaf içinde olduğu bölgedeki birçok Arap ülkesiyle ilişkilerini geliştirmek için 2021’de gösterdiği kayda değer çabaları birbirinden ayırmak mümkün değil.

İsrail Başbakanı Yair Lapid, Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesinde yavaş hareket etmek ve ilk olarak somut sonuçlar görmek istedi. Zira İsrail Erdoğan’a güvenmiyordu. Sivil havacılık anlaşması, Devrim Muhafızlarından şahsiyetlerin öldürülmesinin intikamını almak için İran’ın Türkiye’deki İsraillileri takip ettiğine dair iddialardan sonra Türkiye’nin bu konuda İsrail ile istihbarat işbirliği yapması, Hamas liderlerinin Türkiye’deki ikamet izinlerinin iptal edilmesi, İsrail’in Filistin’deki İslami Cihat hareketine yönelik saldırganlığı ve son Gazze operasyonuna Türkiye’nin ölçülü/disiplinli bir tepki olarak değerlendirilen yorum yapmama kararı alması gibi adımlar, normalleşme sürecinde ilerlemeye yol açtı.

Türkiye, bu yeni ilişkisinin bazı Arap ülkelerinin İsrail ile artan ilişkileriyle uyumlu olduğuna ve uzun vadeli hedefler taşıdığına inanıyor. Bu meyanda hem Türkiye hem de İsrail, İsrail gazını Avrupa’ya ihraç etmek açısından bu ilişkinin faydalı olacağını düşünüyor. İsrail, kendisi açısından, doğalgazını Avrupa’ya taşımanın bir yolunu arıyor. Türkiye Cumhurbaşkanı da daha önce Avrupa’ya gaz ihraç etmek için bir anlaşma arzusunu dile getirmişti.

Türk Cumhurbaşkanı’nın değerlendirmesine göre, Mısır-İsrail ilişkileri, ortak çıkarlar ve Mısır’da sıvılaştırılan gaz konusundaki ortaklığın yanı sıra Mısır, İsrail ve Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi temelinde iyileşecek ve gelişecek; sanayi bölgeleri konusunda Mısır-İsrail müzakerelerinin kapsamının genişletilmesi ve bazı Arap taraflarının İsrail ile birlikte bölgesel işbirliği sistemi içinde yer alması da etkili olacaktır. Tüm bu faktörler, Mısır ve Türkiye’nin doğrudan bir zeminde yapacakları anlaşmalarla Akdeniz Gaz Forumu’nda bir araya gelmesinin kapısını aralayacaktır.

Esasen Türkiye ekonomisinin yabancı yatırıma acil ihtiyacı var. Ülkenin toplam net dış rezervleri son beş yılda yaklaşık %50, doğrudan yabancı yatırımlar ise %38 oranında azaldı.

Türkiye bölgeye girmenin anahtarının Mısır olduğunun farkındadır. Mısır da Doğu Akdeniz’in güvenliğine halel gelmemesi ya da Mısır’ın Kıbrıs veya Yunanistan ile ortaklığı da dahil olmak üzere “kapanmış” dosyaların yeniden açılmaması şartıyla Türkiye’nin tekliflerine karşı çıkmamaktadır. Zira Mısır bu iki ülke ile deniz sınırlarının belirlenmesi işini tamamlamış olup, İsrail ile de deniz sınırlarını belirleme yolundadır.

Doğalgaz tedarik/hatları dosyasını bölgesel önceliklerinin başına koyan Türkiye, Kahire’nin Suudi Arabistan ve BAE ile birlikte bölgede güçlü ve merkezi bir oyuncu haline geldiğinin ve Türkiye’nin bu iki ülkeyle ilişkilerinin iyileştirilmesinin Mısır ile olan ilişkilerinin düzeyinde önemli sonuçlar yaratacağının farkına varmıştır. Özellikle çeşitli alanlarda ikili işbirliğinin geliştirilmesine yönelik Katar-Mısır uzlaşısı bunu daha da önemli kılmıştır. Katar ve Mısır arasındaki anlaşma, özellikle enerji ve tarım sektörlerinin yanı sıra yatırım ve ticaret alanlarındaki işbirliğinin geliştirilmesini ve Katar yatırımlarının Mısır’a yönlendirilmesini içermektedir.

Katar yatırımları varlıklara yöneliktir ve Qatar Energy, ilk kez petrol ve gaz arama sektörüne girdi. Shell tarafından Kızıldeniz’de işletilen iki petrol ve gaz arama bloğunda %17 oranında hisse satın aldı.

Mevcut ekonomik gerçekler ve Katar Devleti ile olan ilişkisinin ışığında, Türkiye Cumhurbaşkanı için içeride ve dışarıda gerçek istikrarı sağlayabilecek sorunların çözülmesi ve sonlandırılması Türkiye’nin çıkarınadır.

Bu bağlamda, Türkiye’nin bölgedeki özellikle de Suriye’deki sorunların çözümüne açık olmasını, Ankara’nın sorunları sıfırlamanın üzerine inşa edilebilecek gerçek bir başarıya ulaşacağını fark etmesi şeklinde okumak mümkündür.

Gazze Şeridi’nde İşbirliği

Geçtiğimiz aylarda Katar, İsrail’in Birleşmiş Milletler gözetiminde yeni bir dağıtım mekanizmasını onaylamasının ardından Gazze Şeridi’ndeki yaklaşık 100.000 yoksul aileye 10 milyon dolar ödemeyi başardı. Ayrıca, Katar ve Mısır Gazze’de yol yapımında işbirliğine gittiler. Katar’ın Gazze şehrindeki bölümünü inşa etmesinden sonra Mısır da Gazze Şeridi’nin kuzeyini güneyine bağlayan ana yol olan sahil yolunun yapımına yardımcı oldu.

Mısırlı karar verici, Gazze Şeridi’nin konumunun anahtarlarını elinde tutmak istiyor. Öte yandan İsrailli yorumculara göre, Türkiye Gazze Şeridi’nin yeniden imarına katkıda bulunma arzusunu İsrail’e bildirdi. Bu durumda Mısırlılar Gazze Şeridi’nin yeniden imarı da olsa başkasının ortaklığını kabul edecek mi?

Ankara, amacının Katar’ın İsrail ile ilişkisinin Katar’daki ticaret ofisiyle sınırlı kalmaması ve Katar’ı İsrail ile normal diplomatik ilişkiler kurmaya ikna etmek olduğunu İsrail’e teyit etmişti.

İsrail’in tutumu ise bu dosyada Mısır’ı desteklemekten yana. Zira İsrail, ekonominin siyasetten ve Filistin davasından daha önemli olduğunu, Ortadoğu’nun tüm sorunlarının tek çözümünün normalleşme olduğunu vurgulamak, yanı sıra bölge ülkelerinin ilişkilerini gerginleştirme özelliği olan Filistin sorununun çözümünü dışlamak istiyor.

Ankara’nın “Arap Baharı”na yatırım projesinin başarısız olmasının ardından Türk yetkililerin “İsrail” ile ilişkilerine daha büyük tavizler vererek geri dönmeye çalışmaları sonucunda, özellikle Hamas’ın Türkiye’nin pozisyonundan uzaklaşmasıyla birlikte bir süre uzak kalmış olan Mısır yeniden Gazze’de rol oynamaya başladı. Peki Türkiye Mısır ile ilişkilerine daha fazla taviz vermeden dönebilecek mi?